KEŞFEDİLEMEYEN YETENEK KÖRELİYOR
1971’de başlayan, Matematiksel Erken Gelişen Gençlik (SMPY) çalışmasında Amerika’daki en zeki çocukların 5.000′ ini kırk beş yıl boyunca takip edildi. Bu araştırma üstün yeteneklilerle alakalı tarih boyunca yürütülen en uzun süre yürütülen çalışmaydı. Ulaşılan en büyük çıkarımlardan biri; dahi düzeyinde IQ’lara sahip çocukların bile potansiyellerine tam olarak ulaşamadıkları tespit edilmiş ve onlara yardımcı olacak alanında donanımlı öğretmenlere ihtiyaç duydukları görülmüştür.
SMPY’nin ulaştığı sonuçlardan biri de, üstün yetenekli çocukların okul hayatı boyunca yeterince desteklenmediği bulgusudur.
Duke Üniversitesi Yetenek Tanımlama Programından psikolog Jonathan Wai; “Üstün yetenekli insanlar istesek de istemesek de toplumumuzu kontrol ediyorlar” dedi. “İlk % 1’de olan bu çocuklar, gelecekte seçkin bilim adamlarımız, akademisyenlerimiz, Fortune 500 CEO’larımız ve toplumumuz için en faydalı ve üretken insan kaynağımız olma eğilimindedir.”
Ne yazık ki, SMPY’de yapılan araştırmaların çoğu, bilim ve matematik gibi alanlarda üstün yetenekli çocukların ihtiyaç duydukları yardımı ve desteği alamadıklarını gösteriyor. Çoğu okulda öğretmenler, üstün yetenekli öğrenciler zaten yüksek performans gösteriyor diyerek, ilgilerinin çoğunu düşük performans gösteren çocuklara veriyorlar.
SMPY araştırması; öğretmenlerin ve ebeveynlerin üstün yetenekli öğrencilerin ne tür zekâya sahip olduklarını fark ederek bu öğrencilere yardımcı olabilecekleri bulgusunu ortaya koydu. Örneğin, birçok yetenekli çocuk, olağanüstü uzamsal muhakeme becerilerine sahip olma eğilimindedir. Zamanla bu güçlü yönlerinin zenginleştirilmiş müfredat programlarıyla ve üstün yetenek alanında yeterli bilgi ve eğitsel beceriye sahip öğretmenlerce desteklenmesiyle, bu çocuklar geleceğin başarılı mühendisleri, mimarları veya cerrahları olma fırsatını yakalayabileceklerdir.
Kaynak: https://www.independent.co.uk/…/scientists-followed… sitesinden kısaltılarak alınmıştır.